Feragatname (disclaimer) : Bu yazıda bolca öznel kabullere başvurulmuştur. Baştan bu yargılara katılmıyorsanız yazının devamını okumanıza gerek yok. Zamanınızı daha faydalı şeylere harcayın 🙂
Ön kabuller ;
- Ülkemizde ve ekseriyetle gelişmekte olan (ki bu gelişmemiş demenin kibarcasıdır) diğer ülkelerde (ve ABD liselerinde) nadir örneklerin başında kaliteli öğretim, eğitim kurumu ve öğretmen bulunmamaktadır.
- İlk maddedeki sorunlara çözüm bulunsa bile bunların eğitim vermesi için gerekli araç gereç (Çoğu devlet üniversitesinin bilgisayar laboratuvarında her öğrenciye bir bilgisayar bile düşmemektedir.) yoktur. Yakın zamanda temini için siyasi irade (istinasız) gönülsüzdür.
- Her insan bir ve eşit değildir. Bazılarımız sporda, doğa ve teknik bilimlerde, sanatta veya sosyal bilimlerde DAHA başarılıdır.
- Amacımız bir balinaya ağaca tırmanabileceğine inandırmak değil, tabiatta daha iyi bir yere sahip olmasını sağlamaktır.
- Kaynaklar ve zaman sınırlıdır. Bu ikisini en iyi kullanan toplumlar refaha erecektir.
Başlamadan önce amacımın asla ve asla teknolojiyi yermek, insanların zekasını aşağılamak, vizyon sahibi insanların fikirlerine çıban sokmak değildir. Aksine başlıktan da anlayabileceğiniz gibi bu insanların kaynaklarını, zamanlarını ve en önemlisi umutlarını boşa harcamamalarını sağlamaktır.
Sözün kısası…
Son bir kaç senedir gerek code.org gibi online eğitim platformları gerekse siyasetçiler ve iş adamları kanalı ile Türkçe’ye özür dileyerek “hüsnükuruntu” (Eng. Wishful Thinking) olarak çevirebileceğim bir teknoloji propagandası yapılıyor. Ana söylevleri de Herkes Programlama Öğrenebilir/Öğrenmeli… Efendim, bu gibi popülist sözcüklere sorgulamadan hemen kapılan insanlar acaba kendilerine hiç “Neden öğrensin ki?”diye sordular mı ? Elbette sormadılar! Bu gibi sorular sorulduğunda verilen cevapların dayanak noktaları o kadar sallantıda ki, 2-3 soru sormaya başlayınca kendileri de sorunlu bir önerme olduklarının istemeseler de farkına varıyorlar.
Mesela neden herkesin programlamaya öyle veya böyle bir şekilde sokulmaya çalışıldığını sorduğumda, teknolojinin hızla ilerlediğini, herkesin teknolojiye ihtiyacı olduğunu, evimizden işimize her yerin teknoloji ürünü olduğunu söylüyorlar. Peki herkesin tıbba da ihtiyacı var. İnsan sayısı da giderek artıyor. Herkes doktor olmalı neden denilmiyor ? Hadi bunu bir şekilde atlattık diyelim. Peki tüm bu insanlara internet üzerinden ne kadar sağlıklı programlama anlatılacak, bu mümkünse neden üniversitenin ilgili dersleri uzaktan eğitimle verilmiyor ? Herkesi programcı yaptığımızda kim doktor, hakim, mühendis, çöpçü olacak ? Bunlara hobi olarak programlama öğretilecekse bir hobi için bunca yatırıma değecek mi ? Bırakın insanlar kendi uğraşlarını kendileri seçsin.
Herkes programlama öğrenebilir cümlesi bena o kadar popülist geliyor ki Medium’da Midori Koçak’ın “Neden kodlama öğrenmeliyim?” adlı yazısına zamanında şöyle bir cevap vermiştim.
Vakit ayırırsanız BELKİ Michael Phelps gibi de yüzebilirsiniz ama bu “herkes michael phelps gibi yüzebilir” tezinin dayanağı olmaktan çok uzak. Yukarıda saydığım kişiler zaman harcamayı denemiş kişilerdir. “BENCE” Matematiksel kavrama yeteneği yoksa ya baştan kaybediliyor yada yazılan yazılımlar belli bir seviyeyi (ki bence bu seviye genellikle vasat oluyor) aşamıyor. Stephen Hawking’in yazılım öğrenemeye çalışması ile Fazıl Say’ın yazılım öğrenmesi bir değil. Bu insanlar çok yetenekli ama değişik yönlerde… Fazıl Say, 1/2 zaman harcayarak x sanata daha yakın olabilir. Bu tür cümlelerin nedeni, yazılımın gittikçe core developmenttan uzaklaşıp tüm işin servisler üzerine gitmesidir. Lego yapar gibi yazılım yapılıyor ama bunun yep yeni dependency sorunu ortaya koyuyor. X teknolojiden çok fazla uzaklaşamadığınızdan ortaya çok süper şeylerin çıkması daha zor. “Herkes programla öğrenebilir” savı ABD’de gençleri scratch gibi ortamlarda sözüm ona yazılım yaptırarak gazlamak için popüler propagandadır. Yazılım çok kolay bir şey olsa o maaşlar o seviyede olmazdı.
Yukarıda da belirttiğim gibi yazılım çok kolay olsaydı kimse o kadar maaş vermezdi. Bir kere bu temel iktisat kurallarına aykırı. Bir işi ne kadar az kişi layıkıyla yapabiliyorsa ücreti o kadar yüksek olur. Pekala yukarıdaki tüm olumsuzları kenara atalım, aramızdan kaç kişi dünyanın en ünlü Teknoloji firmalarının yöneticilerinin çocuklarını teknolojisiz bir okula yolladıklarını biliyor ? Bu insanlar bu işi bilmiyorlar mı ? Yoksa çocuklarının kötülüklerini mi istiyorlar? Kaldı ki kabüllerde de belirttiğim gibi Türkiye’de adam akıllı programlama öğretecek insan, üniversite, okul sayısı o kadar yetersiz ki, gelen hocadan(!) yanlış şeyler öğrenme ihtimali daha fazla.
Yine başta söylediğimi tekrarlıyorum. İnsanları yeteneklerine göre yönlendirin, X iş çok güzel, onu ol derseniz başınıza büyük dert alırsınız. Bunun ülkemiz açısından en iyi örneği de bir dönem herkesi öğretmenliğe yönlendirilmesidir. Bakın şimdi atanamayan öğretmen ve bunların eğitimi kalitesi gibi bir sorunumuz var.
Bu yazı ve diğer yazılarıma Steemit hesabımdan ulaşabilirsiniz.