Categories
Kitap İncelemeleri

Gen Bencildir – Richard DAWKINS

Bilemiyorum Altan… Bilemiyorum…

Yayınevi : Kuzey Yayınları
ISBN : 9789944315791

Senelerdir okumak isteyip de sonunda okuduğum bir kitap olmasına karşın bu kitaba puan verirken büyük ölçüde kararsızım. İçerik bakımından yenilikçi bulsam da Richard DAWKINS gibi bir çok kitap yazmış bir yazarın artık 40.yılını kutlayan bir eserinde okunabilirliği bu denli düşüren hatalar yapmasını sindiremiyorum. Üstüne yayınevin kitabı reklam panosuna çevirmesi ve çevirilerde gördüğüm saçmalıklar da (Çeviri için haksızsam çok özür diliyorum ama bu cümleyi kurmadan önce çok düşündüm) eklenince sadece içeriğe odaklanıp yüksek puan veremezdim.

Bu yüzden esere edebi yönü ve içerik olmak üzere iki açıdan yaklaşacağım.

İçerik

Daha önce evrim hakkında okumalar yapmış birisi olarak bana seçilim mekanizmaları hakkında yenilikçi bakış açıları kazandırdı. Eskiden toplumsal/grup/tür seçilimi teorileri dışında açıklayamacağım davranışları genlerle açıklaması beni oldukça şaşırttı. İlk bölümler biraz yavaş ve konuya giriş için alet çantasını tanıtmakla geçiyor. Crossing-over gibi teknik anlatımların görsellerle anlatılmaması büyük kayıp olmuş. Hayatından ilk kez bu terimleri duyun okuyucuların oradaki anlatımla olayı anlamaları oldukça zor. Bu nedenle daha önce birkaç defa kitabı okuma denemem başarısız oldu. Mevzuya 6.bölüm olan Gencillik ile giriliyor. Memler ve eşleyiciler bölümü kapsamına göre biraz zayıf kalmış. En şaşırtıcı bölüm ise 13.bölüm olan Genlerin Uzun Menzili. Gerçi bu bölümün kitap için fazla geldiğini ve kitap dışı bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Richard’ın konuşmasını dinleme imkanı bulduysanız, kendisinin uzun ama net cümleler kurduğu konusunda hem fikir olacağımızı düşünüyorum. Yazı dili de aynen böyle. Uzun cümleleri birkaç yer dışında rahatsız etmiyor. Rahatsız olduğum konu ise kitaba sonradan eklenen dipnotlar ve ilgili kitabı eleştirenlere verilen cevaplar. Tam hızımı aldım akıyor dediğim anda sürekli yan hikayeye dalıyorum. Açıkcası bölümlere eklenecek dipnot içeriğe yedirilseydi çok daha yalın bir okuma deneyimi olabilirdi. 3-4 sayfa dipnot okuduktan sonra kaldığım yeri unuttuğum oldu. Bir süre sonra uzun olanları okumayı bıraktım.

Yayınevi

Gelelim yayınevi ile çeviri kısımlarına… Kitabı elinize aldığınızda standart kitaplardan biraz daha uzun olduğunu göreceksiniz. Ülkemizde kalım kitabın okunmadığına yönelik bir algı olduğundan yayınevleri sayfa sayısını düşük tutmak için böylesi hilelere başvurabiliyorlar. İlk bölümlerin akmadığını fark edip internetten kitabın 30.yıl baskının sayısal kopyasını edindim. Müthiş bir İngilizce bilgisine sahip olmamama rağmen sözlük yardımıyla okumaya başladım. İlk kısımlardaki çeviriler kelimesi kelimesine çeviri yapmak için yapılmış gibi. Farklı yerlerde ‘ve’ bağlacından önce nokta konulduğun, bunun yanında bağlaçla cümleye başlandığını göreceksiniz. İngilizcede bu mümkünken Türkçede bağlaçla cümleye başlanmaz. Kitabın anadilinde bulunan altruism kelimesi özgecilik diye çevrilmiş. Özgeciliğin ne anlama geldiğini bilmediğimden TDK’ya baktım, açıkçası kitabı okuyanların çoğununda bilmediğini düşünüyorum. Kitabın bir çok yerinde geçen bu kelimenin en azından bir satırlık çeviri notu olarak açıklanmasını beklerdim.

Kitapta yine bolca geçen edisyon kelimesi yerine neden baskı kelimesi seçilmediğine dair hiçbir fikrim yok. Bölüm falanca (bölüm 3, bölüm 4) gibi bir başlıkla bölümleri ayırmışlar. Bu İngiliz tarzı yazım benim kulağımı acayip tırmalıyor. Soruyorum; İkinci, üçüncü bölüm yazmak zor mu geliyor? Bir kaç yerde yazım hataları var. Normalde önemsemem ama bu kadar şey birikince editör kitabı okumadı mı diye düşünmedim değil 🙂 .

Son olarak kitaptaki her bölüm arasında başka bir kitabın reklamı var. Kitabı reklam panosu gibi kullanmak sadece bizim yayınevlerinin akıl edebileceği bir uyanıklıktı. Türk yayınevleri bir kitap alırken onların reklamlarını ve editörlerinin yorumlarını değil sadece kitabın içeriğini görmek istediği bir türlü kabul etmiyorlar. Reklamı yapılan kitaplardan almayı düşündüklerim var ama inatla bu yayınevinden almayacağım.

Sonuç

Okuma alışkanlığınız yoksa ve evrim teorisiyle ilgili ilk okumanız olacaksa bu kitap sizin için kötü bir başlangıç olacaktır. Bu şartları sağlıyorsanız kitap güzel ama bu yayınevinden alınmamalı. Zamanında TÜBİTAK basmıştı. NadirKitap v.b. ile alınabilir.

Eğer diğer kitap incelemelerimi de incelemek isterseniz, blogumdaki kitap incelemelerime bakabilir ve Goodreads veya 1000Kitap üzerinden takip edebilirsiniz.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.